Zaman Yolculuğu
Dünya dönüyor, zaman akıyor. Yaşananlar sonlanıp hikayeye dönüşüyor, gerçek ve hayal arasındaki çizgilerse gözümde bulandıkça bulanıyor.
Üstümü değişiyorum. Saçımı değişiyorum. Ruhumu, kimliğimi değişiyorum. Bakışlarım değişiyor. Başka bir hikayenin içine giriyorum. Ben bir hikaye oluyorum.
Annemi görüyorum. Bir evin içindeyim sanki. Karşılarda bir yerde başka bir pencerenin içinden izliyor beni. Perdeleri açıp kapıyor, hikayeyi nasıl izleyeceğine kendisi karar veriyor. Bir tülün arkasından bakıyor. Puslu ve bulanık...
Bu evde yaşananları nasıl görmek istediğini ve size nasıl göstereceğini o seçiyor. Sizi bir evin içinden çıkarıp diğer evin içine sokuyor. Belki dışarda göremediklerimizi pencerelerden izlememizi sağlıyor. Ve bütün bu ayrı ayrı hikayeler çerçevelerin içerisinde donup kalıyorlar.
Aynı yaşanmışlığı bu sefer kalıcı boya dokularının gizi olmadan kağıda geçiriyoruz. Aynı duyguları yüzyıllar öncesindeki gibi ama farklı bir şekilde ölümsüzlüğe kavuşturmaya çalışıyoruz. Çehreler değişiyor, hissiyat asla...
Ben; bir garip oyuncu, ağlayıp sızlayan bir çocuk, kaprisli bir yıldızcık, ilham perisi, bazen de sadece zorluk çıkaran bir model olarak; bu serisinde bir kukla oynatıcısı, ressam, yönetmen, fotoğrafçı rollerinin hepsini üstlenmeye çalışmış olan ama asla kaybetmediği rolü ‘annem’ olan bu kadının önündesaygıyla eğiliyorum.
O zamanlar gözümde büyüyenler şu an baktığımda saatin tik takları arasında küçülüp kayboluyor.
Bir zaman yolculuğuna doğru gidiyorum...
Asiye Aksoy